
Kentsel ve Ekolojik Omurga Olarak Meles Çayı
Kentsel ve Ekolojik Omurga Olarak Meles Çayı
1/25000 Planlama
Kararları
A. Eski Smyrna- Her şeyin Başladığı Tarihi
Odak
Bayraklı
Höyüğü olarak da bilinen eski Smyrna ören yeri proje alanının dışında olmasına
rağmen proje kapsamında değerlendirilmiştir. Smyrna/Bayraklı Höyüğü Meles
Deresi’nin tüm İzmir’i kat eden ekolojik bir kordona dönüşmesinde en önemli
nirengi noktalarından birisi olacaktır. Kent için üst ölçekte önemli noktaları
bağlayarak kullanıcılar için tarihi ve kültürel bir rotaya dönüşecek olan gezi
rotası önerisinin başlangıç noktası olarak kabul edilen ören yeri, kentlilerin
ve turistlerin Meles odağında güzel İzmir’i keşfetmelerine öncülük edecektir.
B. MİA – Bayraklı-Liman Ekseni
Her
geçen gün trafik ve alan kullanımı açısından sıkışan MİA’nın çağdaş kentsel
normlara sahip olabilmesi için önerilen yeşil sistem ile MİA alanı
bütünleştirilmiş ve kıyıyla olan bağları güçlendirilmiştir. Transfer merkezleri
ile olan yaya bağlantıları arttırılmıştır. MİA alanında kentin denizle
ilişkisini kesecek yeni yüksek katlı bloklara izin verilmemesi önerilmiştir.
C. Ege Üniversitesi Yerleşkesi
Ege
üniversitesinin yeşil kampüs konseptiyle uyumlu olacak şekilde Meles
ekosistemiyle yeşil-yaya ve bisiklet bütünleşmesi sağlanacaktır.
D. Halkapınar Aktarma Merkezi
Halkapınar
Aktarma Merkezi’nin çevresiyle kurduğu yaya bağlantıları güçlendirilmiştir.
Alana bisikletle erişim sağlanmış, Alanda bisiklet kiralama noktaları, parkı
önerilmiştir. Basmane-Fuar yönünden gelip Bayraklı yönüne devam eden güçlü aks
ile alan erişimi arttırılmıştır.
E. Halkapınar Su Fabrikası / Diana
Hamamları
Kentin
geçmişten günümüze aktardığı en önemli kültürel peyzaj alanlarından biri olan
Halkapınar Su Farikası ve Diana Hamamları eski Smyrna höyüğünden başlayacak
tarihi/turistik/kültürel gezi rotasının en önemli duraklarından biri olacaktır.
Meles ile geçmişten beri kurduğu güçlü ilişki, Arap deresi ile olan ilintisi ve
sekizgen yapılı tarihi su dağıtım yapısı ile kent için mekânsal ve kentsel
bellek açısından mutlaka yeniden altı çizilmesi gereken bir nirengi noktasıdır.
Bu açıdan Halkapınar Su Fabrikası ve Diana Hamamları için sahip olduğu tarihi
katmanları ve bölgedeki izlerini ortaya çıkartacak bir strateji belirlenmiş,
üst-ölçekte önerilen gezi rotasına dahil edilmiştir. Evliya Çelebi’nin
cennetten bir köşe olarak değerlendirdiği bu alanın tekrar Meles ile birlikte
çalışan sürekli bir kent içi su yolu ve mesire alanı olarak değerlendirilmesi,
kent için geçirgen bir morfoloji oluşturması önemlidir.
F. Otogar
Günün
ihtiyaçlarını gidermekten uzak eskimiş kaos içindeki otogar açılan yarışma ile
yenilenmektedir.
G. Kültürpark – Kentsel Gözenek
Kültürpark,
Meles çayının mesafe açısından kordonla en yakın ilişki kurduğu noktalardan
birisidir. Kültürpark ve yakın bağlamı için temel strateji Meles Çayı ve kordon
boyu arasında, sürekli ve güçlü yaya ve bisiklet yolları oluşturmaktır. Bu
yollar kullanıcıların sadece fuar alanını değil Meles Çayını, çevresini ve
kordon arasındaki mekanları da aktif kullanmalarını sağlayacak bir sisteme
dönüşebilecektir. Aynı zamanda Kültürpark üst-ölçek gezi rotasının da önemli
nirengi noktasını oluşturacaktır. Böylece Kültürpark tüm kent ölçeğinde Meles
çayına eklemlenen bir sosyo-mekansal kültür odağı haline gelecektir. Meles,
Kültürpark ve kıyı arasında kesintisiz bisiklet yolları önerilmiştir.
H. Fuar İzmir
Fuar
İzmir yeni yerleşkesinde sene içerisinde farklı aktivitelere ev sahipliği
yapmaktadır. Meles Çayı yeşil sisteminin Fuar alanı ile fiziksel ilişki
kurmasına çalışılmıştır. Böylece fuar ziyaretçilerinin vadi yeşil sistemi ile
buluşmaları sağlanacaktır.
1/5000 Kentsel Tasarım Kararları
İlk söz
İzmir
kentinin son 50 yılda yaşamış olduğu hızlı ve denetimsiz kentleşme serüveni
olumsuz etkilerini en çok kentsel açık ve yeşil alanlar üzerinde
hissettirmiştir. Bu alanların başında da Meles havzası gelmektedir. Meles yakın
bir zamana kadar kentin doğu çeperinde yer alan kente sadece bazı noktalarda
dokunan, buna karşılık kentin büyük oranda rekreasyon ve gıda güvenliğini
sağlayan bir vadi konumundayken bugün büyük oranda kentin çöküntü alanı haline
gelmiş veya getirilmiştir. Yakın zamana kadar kentin yeşil sisteminin ve
ekolojisinin ana omurgasını oluşturan Meles Çayı ve vadisi bugün İzmir kenti
için fiziksel bir eşik halini almıştır. Meles bugün adeta kentsel
adaletsizliğin, sosyal ve kültürel ayrışmanın fiziki unsurlarından birisi
haline gelmiştir. Çeperinde yer alan aktif ve kuru dere yatakları ile doğu
İzmir bölgesinin drenaj kanalı vazifesi gören, taşıdığı su varlığı ile
çevresine hayat veren, tarihi su kemerlerine ev sahipliği yapan, mesire
alanları, tarım alanları, meyve bahçeleri ile kentin gıda deposu olan Meles,
çarpık kentleşme baskısıyla bu işlevini neredeyse kaybetmek üzeredir.
Yapılması
gereken Meles’i sadece bir dere yatağı olarak değil, havza bütününde ekolojik
rehabilitasyona ve restorasyona imkân tanıyacak stratejik kararlar bütününde ele
almaktır. Ülkemizde vadi tabanlarının beton kanal içine alınarak sadece suyun
drene edileceği bir deşarj sistemi olarak düşünülmesi maalesef sadece vadilerin
değil vadiden beslenen habitatların da yok olmasına sebep olmaktadır. Bu
müdahale biçimi kent ekolojisinin en önemli sorunu olmaya devam etmektedir.
Meles sistemi işte bu devinimi tersine çevirebilecek kapsam ve ölçeğe sahip
önemli bir ekosistemdir. Bu bağlamda alınacak yaratıcı ve yenilikçi planlama
kararlarıyla bu coğrafya için adeta bir laboratuvar görevi üstlenecektir.
Mevcut
durum
Meles
Çayı havzası 1960’ların sonuna kadar doğal karakterini sürdürmüştür. 1858’de
inşa edilen demiryolu hattının etrafında 1960’larda sanayi üretimi artmış, buna
paralel olarak çalışmak için bölgeye göç eden insanların dere yatağı etrafında
gecekondulaşma serüveni başlamıştır. Bu sürecin sonunda altyapıdan yoksun dere
yatağı, evsel ve endüstriyel kaynaklı atık suların deşarjıyla kirlilik sorunu
ile karşı karşıya kalmış, bu kirlilik etkisini İzmir körfezinde dahi hissettirmiştir.
1970’lerin sonuna gelindiğinde Meles Çayı çarpık ve niteliksiz kentleşmenin
etkisiyle özellikle güney ve doğu çeperlerinde kent metropolünün içinde
kalmıştır. Bu olumsuzlukların sonucunda 2000 li yılların başında İZSU
tarafından geliştirilen Büyük Kanal Projesi ile Meles beton kanal içerisine
alınmış, doğayla ve toprakla olan ilişkisi bütünüyle kopmuş, doğal su
ekosistemi bozulmuş, hatta derenin güzergahı dahi değiştirilmiştir.
Karayolu
ile demiryolu hatları arasında sıkışmış durumda kalan Meles bugün birleştiren
değil ayrıştıran fiziksel bir eşik haline gelmiştir. Halbuki morfolojisi ve
konumu dikkate alındığında Meles vadisi özellikle kuzey-güney ekseninde kentin
nefes borusu ve akciğeri konumundadır. Doğru müdahale önlemlerinin alınması
durumunda bugün İzmir’in temel sorunlarından birisini oluşturan düzensiz ve
sağlıksız kentleşme ile süreç içerisinde oluşmuş sosyal ve kültürel
ayrışmaların ortadan kaldırılması, “arka sıradakiler” diye tanımlanabilecek
kent halkının kendi yaşam alanlarında çevreye yabancılaşmadan çok daha sağlıklı
bir çevrede yaşamlarını sürdürmelerine olanak sağlanabilir. Mevcut konumu
itibariyle Meles Çayı İzmir’in “üçüncü kordonu” olmaya adaydır.
Olanaklar
Meles
tüm yolların kesiştiği yerde yer almaktadır. Karayolu, demiryolu, metro ve
tramvay olanaklarıyla kentli nüfusun vadiye ulaşımı kolaydır. Niteliksiz konut
stokunun dönüşüm stratejileri doğru kurgulandığı taktirde yerinde dönüşüm ile
bölgede yaşayan halkın bundan sonraki yaşamlarını aynı coğrafyada sağlıklı bir
çevrede sürdürmeleri sağlanabilir.
Kent
merkezi ile olan fiziksel ilişkinin yanı sıra ulaşım olanaklarının güçlü
olmasına karşın ulaşım çözümlerinin palyatif yöntemlerle kısa dönemli çözümler
şeklinde ele alınması nedeniyle alan bütününde yaya ve bisiklet aleyhine ciddi
problemler bulunmaktadır. Ancak bu sorunları çözmek için ciddi potansiyelleri
de içinde barındırmaktadır.
Kentsel
dönüşüm süreçlerinin doğru kurgulanması sayesinde Meles Çayı ile birlikte
Meles’i besleyen dere yataklarının boşaltılması ve ağaçlandırılması kentin
ihtiyacı olan yeşil alan miktarında ciddi katkı sağlama potansiyeli mevcuttur.
Bu aynı zamanda yeşil ve mavi altyapı ağının kurulmasına da olanak
sağlayacaktır. Bu sayede Meles deltası “ekolojik süzgeç” vazifesi görerek
Körfez’in dolması ve kirlenmesinin de önüne geçilmiş olacaktır.
Proje
Yaklaşımı
Meles
Çayı ve yakın çevresiyle ilgili alınan müdahale kararları şu şekilde
özetlenebilir.
1. Yarışma şartnamesinde verilen proje
sınırı ilk uygulama etabı için bir eşik oluştursa da vadinin topografyası,
ulaşım sistemleri ve kent dokusu dikkate alındığında vadinin daha fazla
genişletilmesi, vadiyi besleyen dere yataklarının açılması, ortaya çıkartılması
kararı verilmiştir. Böylece Meles Çayı İzmir kentinin ekolojik omurgalarından
birisini oluşturmasının yanı sıra çeşitli işlevlerle de zenginleştirilmiş
olacaktır.
2. Meles’in tarihi ve kültürel peyzaj
karakterini ortaya çıkaracak, kentsel hafızasına saygı duyan bir yaklaşım ve
müdahale kararları geliştirilmiştir. Bu bağlamda Smyrna’dan başlayıp Meles Çayı
boyunca devam eden ve sonrasında kentin içlerine kadar sızan farklı temalarda
gezi rotaları oluşturulmuştur.
3. Meles Çayı boyunca genişlikleri değişen
kesintisiz yeşil koridor oluşturularak mevcut kentsel yeşil sistemi ile entegre
edilmiştir. Ayrıca Meles’in tarihi ve doğal değerlerini ortaya çıkartacak
tasarım kararları geliştirilmiştir.
4. Meles vadisi boyunca güneyden kuzeye
kesintisiz bisiklet ve yaya yolları planlanmıştır. Bu süreklilik kuzeyde
Bayraklı-Karşıyaka, batıda ise Alsancak-Konak boyunca devam etmekte ve metropol
ölçeğinde bir süreklilik oluşturmaktadır.
5. Yeşil altyapı ile mevcut kentsel
sistemin uyumlu ve sürdürülebilir bir kentsel çevre oluşturması için yerleşim
tipolojileri ve kentsel yeşil alan stratejileri ve kentsel dönüşüm yaklaşımları
ile ilgili ip uçları verilmiştir.
6. Kentin sıkışık merkezini rahatlatmak
amacıyla havza boyunca yer alan yerleşimlerin içlerine kadar sızan yeşil sistem
önerisi ile birlikte yeşille iç içe kentsel alt merkez önerileri
geliştirilmiştir. Bu yaklaşım daha az trafik ve daha az karbon monoksit ve daha
az zaman kaybına neden olarak kentsel yaşam ve ekonomiye katkı sağlayacaktır.
7. Yeşil altyapıda geçmişin izi sürülerek
havzanın kimliğine ve hafızasına uygun bitki türleri kullanılmıştır.
8. Meles havzasının çağdaş kentsel tasarım
normlarına kavuşmasıyla arka sıradakiler olarak adlandırılan düşük gelir ve
yaşam standartlarına sahip halkın kaliteli yaşam şartlarına kavuşması
hedeflenmiştir. Bu yaklaşım sosyolojik bağlamda eşitsizliği azaltarak kentlilerin
bütünleşmesine katkı sağlayacaktır.
9. Meles Çayı’nın denizle buluştuğu
deltada kirliliğin azalması ile birlikte yeni bir tatlı-tuzlu su habitatı
oluşturulacak ve bu bölge İzmir’in bugünkü (Bayraklı) ve gelecekteki (Liman
Bölgesi) MİA alanının en önemli doğa parkı ve İzmir Botanik Bahçesi olacaktır.
10. Kuzeyde sulak alan eko-sisteminin de
etkisiyle ulaşım şartlarının zorlanmasından ötürü ortaya çıkan vahşi karayolu
çözümleri ile köprü altı mekanları ve taşıt gürültüsünü azaltmak için yol
çevrelerindeki yapısal kullanımlar kaldırılarak etkili ve büyük koruluk önerisi
getirilmiştir.
11. Meles havzası boyunca devam eden kent
tarımı faaliyetleri teşvik edilmiş ve tarım alanlarının ölçeği ve sayısı
arttırılmıştır.
12. Peyzajda bakım gerektirmeyen, daha az suya
ihtiyaç duyan düzenleme önerileri getirilmiştir. Dirençli peyzajlar ve
yenilebilir peyzajlar projenin temel yaklaşımlarından birisini oluşturmaktadır.
13. Meles’in taşkın özelliği göstermesinden
ötürü projenin kent ve doğa ile senkronizasyonunu sağlayacak akarsu koridorunun
yönetimi için karakter-fonksiyon-değişim yaklaşımında ekolojik değerlendirmeler
esas alınmıştır. Bu bağlamda akarsu koridorlarında temel felsefe akarsuyu var
eden alanları ve fonksiyonları (bilhassa yeraltı suyunu besleme) koridor dışı
havza alanlarında bulmak ve korumak ile suyu daha geçirimli toprak karakterine
sahip alanlara kanalize etmek olmuştur.
Ulaşım Kararları
14. Meles koridoru tarihsel gelişim içinde
önce akarsu ile ardından karayolu ve demiryolu ile bağlayıcı ve bütünleştirici
bir unsur ve ulaşım elemanı olmuştur. Demiryolu ve karayolu koridor boyunca
yerleşimleri ve işlevleri birbirine bağlarken son yıllara kadar Meles çevresindeki
yeşil alanlar çayın iki tarafında yaşayanların ortak değeri ve birleştiricisi
olmuştur. Tasarımın temel ilkelerinden birisi bu özelliğin geliştirilerek Meles
Çayı mavisi ve yeşilinin iki yakasını birleştirmesi, demiryolu ve karayolunun
koridor boyunca bir transit ulaşımdan çok, koridorun istenilen her noktasına
erişiminin sağlanmasıdır. Böylece Meles Çayı, karayolu ve demiryolu üçlüsü
kentin her yerinden proje alanının istenilen her noktasına erişim sağlarken
koridorun kendisi iki yakayı birleştiren bir ortak çekim ve buluşma ve yeni
değerlere erişim koridoru olarak geliştirilmektedir.
15. Koridordaki karayolları kenti ve Meles
koridorundaki özellikleri göz ardı etmekte, yüksek hıza ve kesintisiz trafik
akıma odaklanarak yolcuların çevresindeki kentsel değerleri ve Meles
olanaklarını fark etmeden geçmesine yol açmaktadır. Tasarımla bu “hızlı transit
geçiş” yaklaşımı tersyüz edilerek çevreyi ve Meles değerlerini yolcularla
tanıştırmaya ve onlara erişim sağlamaya odaklanmaktadır. Özellikle Yeşildere
Caddesinden başlayıp Körfez’e kadar antik unsurların ve koridor yeşilinin ve
odakların fark edilmesini sağlamak amacıyla karayolu trafik hızları
düşürülecek, trafik ışıkları ve oluşturulacak “bakı noktaları” ile koridoru
görme ve yoldan çıkarak ya da istasyonlarda trenden inerek koridordaki
etkinliklere katılıma sağlanacaktır.
16. Çevreden kente erişen doğal ışınsal
koridorlardan sadece Meles koridoru bir akarsu ile birlikte hem demiryolu ve
hem de karayoluna ev sahipliği yapmakta ve bu durum ulaşımdaki rolünün güçlenmesini
sağlamaktadır. Bu ulaşım olanakları dikkate alınarak yapılan yer seçimleri
sonucunda kentin giriş kapıları olan Adnan Menderes Havalimanı, İzmir Limanı,
Basmane ve Alsancak Tren Garları koridor üzerinde ya da etki alanı içinde yer
almaktadır. Özellikle yurtiçi ve yurtdışından kente gelenlerin, Ege
kıyılarındaki turizm odaklarına geçişte kullandığı bu güzergâh ve Meles Vadisi
bu yolcular için kentin görsel tanıtım ve kent kimliği unsuru olacak, kişilerde
bu alanlara erişmek ve eylemlere katılım isteği yaratacaktır.
17. Koridorda var olan karayolu ve demiryolu
bağlantılarının kademesi düşürülecek transit trafiğin çevre yolu ve yeni
açılacak Buca-Bornova bağlantısına yönlendirilmesi ile artık bu koridordaki
trafik sakinleştirilmiş bir kentiçi bağlantı haline gelecektir. Koridora bakan
gecekonduların ve çöküntü alanlarının dönüşümü ile birlikte koridordaki
karayolu bağlantıları etrafındakiler görünebilir kentsel bağlantılar olacak ve
Meles koridorundaki proje unsurlarının görülmesi ve odaklara kolayca erişilmesi
sağlanacaktır.
18. Meles vadisini kullanan demiryolunun TCDD
ve Büyükşehir Belediyesi ortaklığında İzban olarak geliştirilmesi ve bölgesel
kapsamda çağdaş bir demiryolu hizmeti sunmaya başlamasıyla İzban’ın taşıdığı
günlük yolcu sayısı hızla artmış, kuzey-güney aksında yüksek bir erişim düzeyi,
konfor ve hız sağlanmıştır. Planlanan uzatmalarla demiryolu kuzeyde Bergama’dan
güneydeki Selçuk’a kadar hizmet verecektir. İzban hizmetleri bir yandan günlük
kent içi ve bölgesel yolculuklar hizmet ederken diğer yandan da liman ve
havalimanını kullanarak kente gelen yerli ve yabancı turistlere hizmet
vermekte, yolcu sayısı sürekli artmaktadır. Meles projesi yerli ve yabancı,
günlük ya da mevsimlik tüm bu yolcuları potansiyel kullanıcı olarak değerlendirerek
kentin, koridorun ve projedeki değerlerin tanıtımı ve kullanımına önem
vermektedir.
19. Koridorda yer alan toplu ulaşım aktarma
merkezleri ve eklem noktaları ile (Adnan Menderes Havalimanı, Sarnıç, Gaziemir
Semt Garajı, Kemer, Hilal, Alsancak, Halkapınar, Salhane) kentin tüm ana
koridorlarına erişim sağlanmakta, çok sayıda aktarma ve bağlantı noktası
sayesinde proje ile tasarlanan eylem odaklarına kolay ve dengeli erişim
sağlanmaktadır.
20. Mevcut aktarma noktalarının yanı sıra
halen atıl, metruk ya da işlevsiz halde olduğu için verimli ve etkin
kullanılmayan alanlara (Sümerbank, Şehitler Korusu, Emrez, vb.) yeni erişim
olanakları sağlanacak ve bu alanlar da proje ile geliştirilen koridora bağlanan
yeni eklem noktaları olarak erişilebilirliği yükseltecek, koridora ulaşımı
kolaylaştıracaktır.
21. Yaklaşık 20 km uzunluğunda ve 130 metre
yükseklik farkına sahip proje alanı bisiklet kullanımı için uygun bir olanak
sunmaktadır. Alanda birkaç tür bisiklet kullanım biçiminin geliştirilmesi
önerilmiştir. Bunlardan birincisinde ulaşım amaçlı bisiklet kullanımına yönelik
bir altyapı oluşturulurken bisikletlilerin komşu alanlardan koridora ulaşarak
ortalama 10-12 km/s hızda yaklaşık yarım saatlik bir yolculukla ortalama 4-5 km
mesafeyi aşmayan bir yolculukla koridordan işlerine, alışverişe ve projenin
geliştirdiği olanaklara erişmesi öngörülmektedir. Bu kullanımda proje alanı tek
parça değil her biri yaklaşık yarım saatlik yolculuk sağlayan 4-5 tematik alt
bölgeye bölünerek tasarlanmaktadır. Aile olarak rekreasyon ve spor amaçlı
bisiklete binmek isteyenlerin daha düşük hızlarda ve 8 yaşından 80 yaşına kadar
kullanıcılara uygun olacak bisiklet altyapısı da ulaşım amaçlı ağ ile yer yer
ortak bağlantılarda bir şebeke olarak planlanacaktır. Spor amaçlı ve deneyimli
bisikletlilerin daha yüksek hızlarda bisiklet kullanması için oluşturulacak
bisiklet bağlantıları ise yaya ve diğer bisiklet ağı ile kesişmeleri
azaltılarak tüm koridor boyunca oluşturulacaktır. Bisiklet ağı planlamasında 20
km uzunluğundaki spor amaçlı bisiklet altyapısının ulaşım maçlı
kullanılabilmesi için özellikle eğim tırmanan yolculularda dönüş yolculuğunun
tamamında veya bir kısmında bisikletlilerin demiryolunu kullanabilmesi
sağlanacaktır.
22. Yaya ulaşımı iki farklı nitelikte
planlanmıştır. Birincisi koridora erişim ve koridorun oluşturduğu fiziksel
engelin aşılması için oluşturulan bağlantılardır. Halen karayolu, demiryolu ve
çayın oluşturduğu vadinin aşılması farklı niteliklerdeki köprüler ve alt/üst
geçişlerle sağlanmaktadır. Tasarımda önerilen yaklaşımda bu geçişlerin sadece
bir köprü değil daha geniş yüzeylere sahip, yapılaşma gerektiren proje
unsurlarının yer alacağı yapılar niteliğinde olmasıdır. Günümüzdeki Şirinyer
İstasyonu gibi demiryolu ve/veya karayolunun farklı düzeylere alındığı ama bu
yapının koridordaki yeşile zarar vermeden işlevlerin yerleştirildiği
platformlar niteliğinde oluşturulması ve yaya olarak gelenlerin bir köprüden
geçtiklerini hissettirmeyecek yapılar, mekanlar ve işlevlerle koridora görsel
ve erişim olarak bağlanmasıdır. Bu yaklaşımla yer yer üste veya alta alınan
demiryolu ve karayolundaki kişiler Meles vadisi düzenlemelerini bir slayt
gösterisi gibi izleyecekler ve her farklı görüşte edindikleri izlenimi oraya
giderek yaşamak isteyeceklerdir. Bu yaklaşımla demiryolu ve karayolu tünel
içine alınmadan her iki taraf için de yeni kentsel deneyimlerin yaşanması
sağlanacaktır.
23. Ulaşım açısından projenin can alıcı
noktalarından birisi de karayolu ve demiryolunun MİA bölgesindeki Salhane
geçişidir. Kentin kum saatine benzer yapısındaki yıllardır yaşanan bu ulaşım
darboğazının MİA’nın yapılaşması ve yoğunluk artışları ile daha da ciddi bir
hale gelmesi kaçınılmaz olacaktır. MİA’nın Körfez ile ilişkisini koparan
demiryolu ve karayolunun (Altın Yol) kısıtlı bağlantısı nedeniyle MİA’nın
erişimine önemli bir katkı sağlayamazken MİA’dan denize ve Meles deltasına
erişimi de engellemektedir. Önceli yıllarda İzban projesi hazırlanırken bu
kesimde demiryolunun yer altına alınması değerlendirilmiş olmakla birlikte bu
kesimdeki zemin yapısı ve üç derenin burada denize ulaşmasının demiryolu ve
karayolunun yer altına alınmasında büyük risler ve maliyetler çıkaracağını
ortaya koymuştur. Bu nedenle Bayraklı bölgesinde MİA’nın demiryolu üzerinden
geçen kademeli teraslarla ve platformlarla denize ulaşması, bu terasların yaya
erişiminin yanı sıra MİA, Meles deltasına ve Körfez görünümüne uygun
kullanımlarla (restoran, kafe, saatlik kiralanan ofisler ve toplantı salonları,
yeşil alanlar vb.) beton kitlelerin yeşil ile denize akması öngörülmektedir.
24. Koridordaki karayolu viyadüklerinin görsel
olumsuzluğunun azaltılması için özel peyzaj tasarımı ve projelerinin
hazırlanması, bu alanların “köprü altı” niteliğinden kurtulması için her
noktanın özgün koşullarına göre güneşten koruma sağlayacak dinlenme alanları,
otoparklar gibi kullanımlarla gizlenmeleri ve görünümlerinin yumuşatılması
öngörülmektedir.
Odak
Alanlar-Etkileşim Alanları
Gaziemir
Beyazevler Mahallesi | Çevre Yolu Bağlantısı
[1 Numaralı Odak]
Meles Çayı’nın başlangıç noktasını
oluşturan bu bölge Meles vadisinin doğal karakterinin korunmuş olduğu yegane
alandır. Beyazevler mahallesi cephesinde Meles Çayı genişleyip daralan daha
doğal formuyla akıtılarak doğa vurgulu rekreasyonel düzenlemeler önerilmiştir.
Geçirgen doğal peyzaj dokusu Sarnıç transfer merkezi ve havalimanına doğru
yaklaştıkça daha soyut ve tarımsal bir morfolojiye dönüşecektir. Bu bölgede
halen devam eden tarım faaliyeti korunarak geliştirilmiş ve vadi bütününe
yayılmıştır.
Aktepe|Emrez Mahalleleri Kentsel Dönüşüm
Alanı
Kentsel
dönüşüm alanı olarak ilan edilmiş olan Aktepe ve Emrez Mahalleleri 121 hektar
büyüklüğü ile İzmir’in en büyük kentsel dönüşüm projesi alanıdır. Nitelikli
kentsel yaşam alanları oluşturulması amacıyla alan 2015 yılında ulusal çapta
proje yarışmasına açılmış alanda elde edilen proje olumlu görülmüş, yerinde
dönüşü modeli ile sürecin devam ettirilmesi, yapılaşma oranının arttırılmaması
önemli bulunmuştur. Uzundere boyunca alan içlerine sızan yeşil doku bu doku
içinde de alan Meles ile bağlayan yaya ve bisiklet yolları önerilmiştir.
Uzundere ve Karabağlar arasında ise vadi boyu tarım alanları önerilmiştir.
Karabağlar|Buca İlçeleri Riskli Alanları
Alanın
jeolojik açıdan taşıdığı riski göz önünde bulundurarak konut yoğunluğunu
azaltarak daha düşük yoğunlukta konut yerleşimi ve tipolojisi önerilmiştir.
Bununla birlikte alana tarım, rekreasyon, spor ve etkinliklerin yapılabileceği
daha geçirgen morfolojik yayılım önerilmiştir. Bu yeni yayılım aynı anda hibrit
arayüz şeklinde çalışacaktır. Bu arayüz meles omurgası üzerinde yeni bir
alt-merkez oluşturma potansiyeli barındırmaktadır. Alanın geçmişte barındırdığı
tarımsal karakter Meles odağında tekrar canlandırılarak üzüm, zeytin, incir,
servi çitlembik gibi Buca’ya özgü bitki tipolojisinin yaşatılması
öngörülmüştür.
Kızılçullu [Paradiso]|Su Kemerleri
[2 Numaralı Odak]
İzmir kenti için kentsel bellek, kültürel miras, mitolojik dönem, ekoloji, kent-içi su yolu gibi birçok kavramın ortasında yer alan Meles Çayı üzerindeki Kızılçullu su kemerleri ve çevresini kapsayan ana strateji koruma-kullanma yaklaşımıdır. Su kemerlerinin kent belleğinde oluşturduğu fakat günümüzde unutulmaya yüz tutmuş tarihsel ve kültürel ögelerinin yeniden ortaya çıkartılması hedeflenmektedir. Bu bağlamda Su kemerleri ve çevresinin arkeolojik parka dönüştürülmesi ve bu bağlamda mevcut bitki çeşitliliğinin korunarak minimum müdahale ile alanın kent içindeki mekânsal farkındalığını artıracak stratejiler geliştirilmiştir. Meles ile kurduğu güçlü ilişkinin tekrar ortaya çıkartılması bakımından alanda gezinti yolları ve seyir alanları önerilmiştir. Üst ölçekte planlanan gezi rotası içerisinde yer alacak olan bu alan İzmirliler ve turistler için Meles Çayı omurgasında yeşille iç içe etkili bir kültürel peyzaj odağı olacaktır.
Şehitler Korusu|Mustafa Kemal Atatürk
Köprülü Kavşağı | Hz. İlyas Manastırı
[3 Numaralı Odak]
Üst ölçekte planlanan gezi rotasının diğer bir ayağı olan Şehitler Korusu ve Yeşildere Caddesi ile Meles’in doğusunda kalan Hz. İlyas Manastırı mevcut durumu ve özelliği korunarak geliştirilecektir. İzmir’in vadi ve mekân sürekliliği bakımından önemli noktasında yer alan Şehitler Korusu barındırdığı zengin menengiç türleri ile kentin ekolojik karakterine büyük katkı sağlamaktadır. Bu alanın geneli için çevresel ve mekânsal kimliği korunarak ekolojik restorasyon önerilip, doğusundaki İZBAN hattının yeraltına alınmasıyla doğu-batı ekseninde Meles’i odak alacak şekilde güçlendirilmesi öngörülmüştür.
Kadifekale Jeolojik Sakıncalı Alanı
[4 Numaralı Odak]
Kadifekale
yamaçlarının güney ve güneybatısı için başlatılan ağaçlandırma çalışmalarının
devamı önerilmektedir. Güney-Güney batı
bakılı alanda İzmir’e özgü üzüm bağları ve zeytinlikler ile bu çalışmaların
devam ettirilmesi önerilmektedir. Kadifekale sırtlarının Meles Çayı’na vermiş
olduğu muhteşem Vista noktalarının yeniden düzenlenerek doğa yürüyüşlerini
yapıldığı dingin peyzaj karakterine sahip bir alan olmasına yönelik kararlar
geliştirilmiştir Adı Pagobüs olan shuttle servislerinin sadece
Kadifekale’ye/den doğru değil tüm çevrede sirkülasyonu sağlayacak bir sisteme
dönüşmesi öngörülmektedir.
Kültür Park
Kentsel Gözenek..
Kültürpark,
Meles çayının mesafe açısından kordonla en yakın ilişki kurduğu noktalardan
birisidir. Kültürpark ve yakın bağlamı için temel strateji Meles Çayı ve kordon
boyu arasında, sürekli ve güçlü yaya ve bisiklet yolları oluşturmaktır. Bu
yollar kullanıcıların sadece fuar alanını değil Meles Çayını, çevresini ve
kordon arasındaki mekanları da aktif kullanmalarını sağlayacak bir sisteme
dönüşebilecektir. Aynı zamanda Kültürpark üst-ölçek gezi rotasının da önemli
nirengi noktasını oluşturacaktır. Böylece Kültürpark tüm kent ölçeğinde Meles
çayına eklemlenen bir sosyo-mekansal kültür odağı haline gelecektir. Meles,
Kültürpark ve kıyı arasında kesintisiz bisiklet yolları önerilmiştir.
Basmane Garı
Basmane garı
bir çok Avrupa şehrinde olduğu gibi İzmir’in adeta giriş kapısı işlevine
sahiptir. Buna karşın demiryolu hattı uzun yıllar boyunca kentin kuzeyi ile
güneyini, doğusu ile batısını birbirinden ayırmış, sosyal ve kentsel yaşam farklılıklarının
oluşmasına sebep olmuştur. Proje kapsamında demiryolu hattının bu bölgede yer
altına alınması önerisi getirilmiştir. Mevcut demiryolu hattı ise yaya ve
bisiklet kullanımına tahsis edilmiştir. Trafik yolları da bu hat boyunca
bütünleştirilmiş, gar ekseni kentsel bağlaç olarak yeni kimliği ile İzmir
şehrine kazandırılmıştır.
Ballıkuyu Kentsel Dönüşüm Alanı
Kadifekale
bölgesine komşu olan Ballıkuyu Mahallesi’nde topografyayla uyumlu kentsel
dönüşüm modeli planlanmıştır. Alanın doğusundaki Yeşildere Caddesine bakan dik
şevli alanın ağaçlandırılarak Kadifekale yeşil sistemi ile bütünleşmesi
önerilmektedir. Böylece Yeşildere Caddesinden gelen trafik gürültüsü sorunu
minimize edilmiş, ayrıca cadde silüeti iyileştirilmiş olacaktır. Üst sırtlarda
ise topografya çizgileri ile uyumlu orta yoğunlukta konut gelişimi ve altmerkez
önerisi getirilmiştir.
Yeşildere Eski Tabakhane Bölgesi
[5 Numaralı Odak]
Eski
Tabakhane bölgesinin, Meles kentsel bağlacı üzerinde eklemlenen yeşil sistem
olması önerilmektedir. Müdahale kararlarıyla Tabakhane düzlüğü Meles’in
genişlediği ve rekreatif kullanımlara, yeni biyoçeşitliliğe ve ekolojik
restorasyona imkân vereceği bir mekânsal kurguya dönüşecektir. İZBAN hattının
yerin altına alınması ile doğusundaki kentsel alandan kentlileri kolay bir
şekilde bu alanı kullanmaları sağlanacaktır. Alanın önerilen spor odağı, çocuk
oyun alanları, meyve bahçeleri, gezinti yolları bisiklet yolları, habitat
bahçeleri gibi birçok rekreatif kullanım ile Meles Vadisi üzerinde en önemli
aktivite nodlarıdan biri haline geleceği öngörülmektedir. Ayrıca alan Ekolojik
bir köprü ile Kadifekale-Ballıkuyu bölgesine bağlanmıştır.
Kervan Köprüsü | Aziziye Parkı
|Yenişehir Pazaryeri
[6 Numaralı Odak]
Proje ile
Kervan Köprüsü ve çevresinin mimari ve ekolojik restorasyon çalışmaları
yapılarak ortaya çıkartılması hedeflenmektedir. Yeşildere Cd. Ve Gaziler Cd.
Kesişimi için kısa vadede planlanan yeni acil eylem kavşakları bu köprünün
ulaşım ve kullanıcı yükünü azaltarak alanı sadece taşıtlar için bir geçiş noktası
olmasının da önünü kesecektir. Kervan Köprüsü, yakınında bulunan Aziziye Parkı
ile Meles Çayı boyunca önerilen yeşil sistem ile sürekli hale gelecek kent içi
su yolu ve ekolojik kordonun nirengi noktalarından biri olacaktır. Kervan Köprüsü kent içerisinde unutulmaya yüz
tutmuş, üstü asfalt ile örtülmüş alelade bir köprüden ziyade geçmişte olduğu
gibi Meles üzerinde İzmir için önemli bir giriş noktası gibi çalışacak yeni bir
odak haline gelecektir.
Hilal Transfer Merkezi
[7 Numaralı Odak]
Bugün alt geçit ve üst geçitlerle
ulaşılabilen Hilal Transfer Merkez’inin, Alsancak -Havaalanı İZBAN hattının
alta alınması ile kentle yeniden doğrudan bağlantı kurabilcek şekilde bağları
güçlendirilmiştir. Kıyı, Basmane yönünden gelip Halkapınar yönünde devam eden
ana yaya ve bisiklet promenadı ile Hilal Transfer Merkezi kentin yeni
yaya-bisiklet ağının kalbinde yer alan bir konumda olması planlanmıştır.
Ege Mahallesi
Meles
aksının Ege mahallesi ile kurduğu zayıf mekânsal ilişki önerilen kanal sistemi
ile güçlendirilmiştir. Bu strateji Meles’in Ege Mahallesine kadar olan kısmına
tekneleri içeri alarak hem kanal üzerinde hem de kıyı şeridinde ticari
fonksiyonlarla (büyük çoğunlukla balık restoranları, satış birimleri, roman
halka özgü atölye faaliyetleri) yeni bir yaşam alanı sunulması
hedeflenmektedir. Böylece Ege Mahallesi ve bağlamı farklı bir çekim noktasına
dönüşecektir.
Sümerbank
[8 Numaralı Odak]
Sümerbank fabrikasının olduğu alan kent
içerisinde taşıdığı tarihi, kültürel ve endüstriyel değerleri ile tekrar kente
kazandırılması gereken sanayi mirasıdır. Proje ile alanda var olan nitelikli
kütlelerin tamamı korunup, daha geçirgen bir peyzaj altlığı ile daha
erişilebilir bir sanayi parkına dönüştürülecektir. Fabrika alanı içinde bulunan
çam ağaçları, okaliptüs ağaçları ve diğer ağaç toplulukları
korunarak ekolojik ve kültürel peyzaj değerlerinin ön plana çıktığı bir
yaklaşım benimsenmiştir.
Fabrika
yapıları arasında kalan geniş açıklıklar meyve bahçesi, boş araziler ise tarım
parkı olarak değerlendirilmesi önerilmektedir.
Alsancak Limanı
Kent merkeze ağır tonajlı tehlikeli
madde taşıyan araçların girmesi ve bunların burada beklemesi, depolanması son
Beyrut Limanı patlamasının görüldüğü üzere bu gibi tesislerin merkezden
uzaklaştırılması gerektiğini bir kez daha hatırlatmıştır. Kentin tam merkezinde
kalan Alsancak limanının ağır yük limanı ve depo alanı olmaktan çıkması
projenin önemli kararlarından biridir. Alsancak Limanının bir yük limanı
olmaktan çıkıp art bölgesiyle bütünleşmiş kurvaziyer limanı olarak çalışması
öngörülmektedir
Liman-Alsancak Garı-Halkapınar arası
bölge
Liman bölgesinin Bayraklı ile Alsancak
arasında orta yoğunluklu Merkezi iş Alanı (MİA) olarak gelişmesi
beklenmektedir. Limanın kentle güney yönünde ilişki kurmasında kentsel eşik
oluşturan mevcut demiryolunun proje kapsamında yer altına alınması
önerilmektedir. Böylece yaya ve taşıt ulaşımı açısından liman bölgesinde ciddi
rahatlama olması beklenmektedir. Proje kapsamında limanda yer alan sanayi
mirasının korunması ve çeşitli kültür-eğitim-sanat etkinliklerine ev sahipliği
yapması önerilmektedir.
Meles Deltası
[9 Numaralı Odak]
Meles Deltası ekolojik ve kültürel
peyzaj açısından alanın en hassas bölgesidir. Yapılan ekolojik müdahaleler
sayesinde Meles Çayı’nın Bornova deresi ile birleşerek körfeze döküldüğü yerde
delta oluşturarak hem ekolojik, hem biyoçeşitlilik açısından çok zengin bir
flora/fauna varlığını barındırması beklenmektedir. Akarsu ekosisteminin önemli
ölçüde karakterini yitirdiği bu noktada oluşturulacak tatlı ve tuzlu su denizsel
habitatları ve ekolojik peyzaj müdahaleleri ile Meles ve Bornova derelerinin
denize döküldüğü yerde kaybettikleri o ekolojik ve çevresel kimliğin yeniden
kazandırılması planlanmıştır.
Alsancak
Limanı doğu mendireği ve çevresi sulak alana katılmıştır. Sümerbank yönünden
gelen güçlü yaya aksı ile alana girilmektedir. Girişte bir ziyaretçi merkezi
konumlandırılmıştır. Bu noktadan sonra ahşap yaya yolları ile sulak alan içinde
gezilebilir kuş gözlem noktalarından saha incelenerek tüm alan algılanabilecektir.
Alan içinde mutlak koruma zonu belirlenmiş, bu alan kuş üreme mevsiminde
ziyarete kapalı olacaktır.