İstanbul Senin, Haliç Kıyıları Tasarım Yarışması, 5. Bölge
“Diğer bütün
kentler ölümlüdür, ama sanırım İstanbul, insanlar var oldukça yaşayacaktır.”
Petrus
Gyllius
Haliç’e
Dokun-ma
Bir varlık olarak peyzajın tarihsel birikimlerini doğru okumak…
...
Haliç Bütününde
Planlama/Tasarım Kararları
“yeşil-akıllı-yaratıcı”
kentsel gelişim
Yarışma
alanı, 7 alt bölgeye ayrılmış olsa da her bölgenin senaryosu oluşturulurken
Haliç’in tarihten gelen güçlü bağlamından ve coğrafyanın bütünselliğinden
bağımsız bir tasarım yaklaşımı önermek olası değildir. Haliç tarih boyunca coğrafik
ve morfolojik özelliklerinin de etkisiyle farklı kültürlere, farklı yaşam
biçimine sahip insan topluluklarına barınak olmuş bir mozaik niteliğini
sürdürmektedir.
Peyzajın, coğrafyanın tam da kendisi olduğu ve insan müdahalesi ile
kültürel, sosyal ve ekonomik parametrelerle oluşturduğu mekânsal bir
organizasyonun bütünü olduğunu söyleyebiliriz. Peyzaj oluşturulan mekânların
tarihsel süreçlerdeki toplumsal hafıza süreçlerini de kaydeder ve Gilberto
Onedo’nun dediği gibi “kültürel peyzaj,
yaşadığı ya da çektiği acıların, müdahalelerin ve şiddetin tüm belirtilerinin,
aynı zamanda iyi şeylerin kaldığı bir karatahta”
ya da Derrida'nın tariflediği hali ile üstündeki elyazmasından temizlenerek
tekrar tekrar kullanılmış parşömen parçası olan “palimpsest”tir.
Mekânsal
çeşitlilik Haliç’in en belirgin kültürel peyzajını oluşturur. Bu farklılıkları
yok etmeden mekânsal çeşitliliği bir senaryo çerçevesinde bütünleştirmek, sahil
boyunca uzanan kentsel yeşil sistemi bir bağlaç olarak kullanmak fikri
projemizin çıkış yolunu oluşturmaktadır. Bu bütünsellik sadece mekânsal
sürekliliği değil, aynı zamanda ulaşım sistemindeki, kentsel yeşil/mavi
altyapıdaki sürekliliği de ifade etmektedir.
Bu
bağlamda Haliç bütününde düşünülen metropolitan ölçekte planlama kararları
şunlardır:
·
Tarihsel dokunun özgün karakterinin
kentsel ölçekte ortaya çıkartılması (Bkz Tarihsel Doku),
·
Eski/yeni bütünleşmesi (Bkz Tarihsel
Doku),
- Dünya miras alanı ile olan yaya
ilişkisinin güçlendirilmesi (Bkz Dünya Miras Alanı),
- Miras alanı bütününde özgün yeşil
dokunun restorasyonu ve sürekliliğinin sağlanması (Bkz Dünya Miras Alanı),
- Haliç’le güçlü mekânsal bağların
kurulması (Bkz Dünya Miras Alanı),
- Eserlerin envanterinin
çıkartılarak dönemsel tasnifinin yapılması ve kullanıma sunulması (Bkz
Tarihi Eserler),
- Kent bütününde koruma/kullanma
dengesine uygun stratejilerin saptanması (Bkz Tarihi Eserler),
- Haliç’in batısında yer alan
kentsel morfolojinin devamının sağlanması (Bkz Kentsel Doku),
- Haliç’in doğusunda yer alan
niteliksiz kent dokusunun batı ile bütünleşmesine yönelik dönüşüm
kararları (Bkz Kentsel Doku),
- Arka ve avlu bahçe karakterinin
korunması (Bkz Kentsel Doku),
- Odakların kentin nirengi
noktaları olarak ortaya çıkartılması (Bkz Odaklar),
- Odaklar arası fiziksel ve
kuramsal ilişkilerin güçlendirilmesi (Bkz Odaklar),
- Haliç ve yakın çevresindeki
yerleşim alanları ve tarihi yarımada bütününde yaya-bisiklet gezi
rotalarının belirlenmesi (Bkz Araç/Bisiklet Yolları),
- Haliç kıyısı bütününde araç
trafiğinin sakinleştirilmesi, toplu taşın sisteminin desteklenmesi, kıyı
boyunca ulaşım aracı olarak bisiklet altyapısının planlanması ve
bisikletin toplutaşın sistemleriyle entegrasyonu (Bkz Araç/Bisiklet
Yolları),
- Haliç’in kuzeyinde karşı kıyılar
arasında kısa süreli tekne ulaşımının sağlanması (Bkz Toplu Taşıma),
- Kentin ana arterleri ve
şehirlerarası yollarda yeşil kuşak oluşturulması (Bkz Yeşil sistem),
- Alibeyköy ve Kağıthane
derelerinin Haliç’le buluştuğu deltada yakın dönem dolgularının saptanarak
kaldırılması, böylece Haliç içindeki akıntıların hareketlendirilmesi (Bkz.
1946-1970-2019 Haliç),
·
Alibeyköy ve
Kağıthane Dere’sine bağlanan (kaynak oluşturan) kılcal damarların özellikle
yakın gelecekte yaşanacak kentsel dönüşüm süreçlerinde ortaya çıkarılarak
korunması, dere yataklarının yapılaşmadan arındırılması (Bkz. Su Kaynakları),
·
Kentsel
gelişim/yenileme/dönüşüm planlarında aktif/kuru dere yataklarının boşaltılması
ve yeşil altyapıya terk edilmesi (Bkz. Su Kaynakları),
·
Beton kanalların
kaldırılarak yağmur sularının dere yatakları boyunca emiliminin sağlanması,
dere yatağı boyunca kentsel yeşil-mavi altyapı projelerinin hayata geçirilmesi
(Bkz Yeşil sistem),
· Denizden beslenen tuzlu su kolektörlerinin kaldırılarak toprağın tuzlanmasının önlenmesi ve tatlı su ekosisteminin rehabilitasyonu (peyzaj restorasyonu), dere yatakları boyunca kentsel tarımın desteklenmesi (Bkz. Su Kaynakları).
Haliç Geneline İlişkin Ulaşım Stratejileri
Haliç ve çevresinin genel
özelliklerini belirleyen yerleşimi ve önemi, kentin tarihi ve geleneksel iki
merkezi bölgesinin (Tarihi Yarımada ve Beyoğlu) arasında ve onları ayıran bir
su engelini oluşturmasıdır. Kent geliştikçe ve yayıldıkça yerleşim bütününde
Taksim, Nişantaşı, Mecidiyeköy, Levent, Bakırköy gibi yeni merkezler ve alt
merkezler oluşmuş, ulaşım bağlantıları yolculuk hareketlerini Haliç bölgesinden
uzaklaştırmış, Haliç Çevresi yolculuk başlangıç ve bitiş alanı değil bir geçiş
alanı haline dönüşmüştür.
Mevcut ulaşım yapısında Haliç
bölgesinin yolcu ve yük hareketleri dört ana grupta toplanmaktadır;
1.
Başlangıç ve bitişi Haliç Bölgesinde
olmayan transit geçişler, Haliç’in üzerinden geçenler ve genellikle iki kıta
arasındaki bağlantılara (O-1 ve E80) erişim için Haliç’e paralel olarak yapılan
yolculuklardır.
2.
Haliç çevresindeki konutların alan
dışına erişimi: Haliç bölgesinde yaşayanların bölge dışındaki varış noktalarına
(çalışma, eğitim, iş takibi gibi amaçlarla) yaptıkları yolculuklardan
oluşmaktadır.
3.
Haliç çevresindeki yerleşmiş konut
dışı ticaret, eğitim sağlık, din, kamusal hizmet gibi kullanımlara dışarıdan
ulaşım ihtiyacı ve
4.
Haliç çevresinde yaşayanların bölge
içinde kalarak yaptıkları genellikle yürüyerek yaptıkları bölge içi
yolculuklardır.
Haliç ve çevresindeki yolculukların ve
kullanımlara erişimin kolaylaştırılması için belirlenen temel stratejiler
aşağıda sıralanmakla birlikte bunların etkili olarak uygulanabilmesi sadece
Haliç ve çevresinin bir bütün olarak düzenlenmesi değil, kentin geneline
ilişkin ulaşım strateji ve kararları ile mümkün olabilecektir.
Proje kararlarını yönlendiren ulaşım
stratejilerinin Haliç ve çevresinde de uygulanacağı varsayımı ile proje
alanında mekânsal kararlara yansıtılması hedeflenmiştir. Proje kararlarının
oluşmasında yol gösterici olan temel ulaşım stratejileri;
- proje alnındaki mevcut transit geçişlerin
azaltılması ve yavaşlatılması,
- Haliç çevresindeki konutların ve
konut dışı kullanımların erişim ihtiyacının karşılanmasında Haliç’teki yeni
düzenlemelerin bir ortam ve ulaşım mekânı olarak hizmet vererek, çevrede
yaşayanlara daha yeşil, sağlıklı ve sürdürülebilir ulaşım olanakları
oluşturulması,
- çalışma alanından geçen, burada başlayan ve
burada biten tüm yolculukların olabildiğince yaya ulaşımı öncelikli olmak üzere
bisiklet ve toplu ulaşım türlerine yönlendirilmesi ve
- bu amaçla yaya, bisiklet ve toplu ulaşım
altyapı ve hizmetlerinin geliştirilerek altyapı kapasitesi ve hizmet düzeyinin
arttırılması planlama kararlarını yönlendiren temel stratejiler olmuştur.
Otomobil
Otomobil trafiğinin özellikle transit
geçişlerin azaltılması için koridorda herhangi bir kapasite artış önerilmemiş
tersine hız kontrolü, şerit azaltma ve yeni ışıklı kavşaklarla İmrahor ve Karaağaç
Caddelerinin transit geçiş yolu olarak kullanımının çekiciliğinin azaltılması
amaçlanmıştır.
Bölge dışından gelen otomobillerin
Haliç Kültür Merkezi ve spor alanları altında önerilen otoparklarla emilerek
trafik oluşturmaları ve yol kapasitesini azaltması önerilmiştir.
Toplutaşım
Haliç bölgesine hizmet veren toplu
ulaşım otobüslerinin kapasite ve durak sayılarının arttırılması ile bölgeye
erişimin arttırılması ve otomobil kullanımına gerek kalmayacak bir ulaşım
sistemi hedeflenmekte, Haliç Kongre Merkezi ve alandaki üniversitelerin
faaliyetlerine uyumlu, mevsimlik, günlük ve saatlik esnek tarifeler sunan toplu
ulaşım hizmetlerinin kentin farklı noktalarından başlayacak şekilde
zenginleştirilmesi öngörülmektedir.
Haliç’in batı yakasında açılması planlanan
tramvayın Haliç’in doğu yakasına da hizmet verebilmesi içim uygun duraklardan
karşı yakaya küçük motorlarla sağlanan kısa mesafeli taşıma hizmetleri vermesi
öngörülmüştür.
Yaya
Proje alanındaki yüksek eğimli konut
bölgelerinden sahile inen sokakların yayalaştırılması ve merdivenlerin yeniden
düzenlenerek proje alanındaki yeme-içme ve ticaret kullanımları ile
bütünleşmesi, bölgede yaşayanlara isdihtam olanakları yaratması, sahil bile
konutlar arasındaki ilişkinin güçlendirilmesi öngörülmüştür.
Bisiklet
Proje alanda bisiklet sadece bir
ulaşım değil, bir rekreasyon ve spor aracı olarak da geliştirilmiştir. Önerilen
bisiklet yolu ve şeritleri hem ulaşım talebini karşılamak üzere sahil boyunca
bir bisiklet koridoru oluştururken hem de yer yer yoldan uzaklaşarak sahil ile
bütünleşen ve mekânsal değerler ve su ile zenginleşen bir eylem koridoru
yaratılmıştır.
Deniz Ulaşımı
Günümüzde Haliç’in ulaşım amaçlı bir
su yolu olarak kullanılması giderek azalırken proje kapsamında önerilen iki
yaka arasındaki geçişlerle yakaların ve kullanımların bütünleşmesi, mevcut ve
öneri kullanımların konut alanları ve tramvay sistemi ile birleştirilerek
geliştirilmesi amaçlanmıştır.
5.
Bölge Kentsel Tasarım ve Peyzaj Tasarım Kararları
Proje
alanı Haliç’in tarih boyunca en önemli mesire yerleri olan Alibeyköy ve
Kağıthane derelerinin kesiştiği noktada yer almaktadır. Söz konusu alan konumu
itibariyle oldukça dik bir topografyaya sahip olup uzun yıllar boyunca
morfolojik özelliklerinden dolayı yapılaşmamış ve yeşil alan olarak işlevini
sürdürmüştür. İçinde barındırdığı küçük vadicikler ve yamaçlar ile dere
yataklarının sahip olduğu sulak alan ekosistemi, bu alanı İstanbul’un en önemli
mesire alanı haline getirmiştir. Özellikle 15. yüzyılda yapımı başlanan ve
tarihi süreçte Halic’in kuzeyi yönünde yaygınlaşan Tersaneler, kentin Galata
bölgesinin çeperini oluşturmuş, tersanelerin arkasında kalan yamaçlar yeşil ve
doğal yapısını uzun süre korumuştur.
1950’lerden
başlayarak kentte yaşanan hızlı denetimsiz kentleşme ile gecekondulaşma
hareketi maalesef Sütlüce ve Halıcıoğlu semtleri üzerinde de olumsuz etkisini
göstermiştir. Plan olmaksızın
gelişmesinden ötürü yerleşim alanlarının kentsel altyapısı oldukça niteliksiz
durumdadır. Topografyaya dik taşıt yolları, yerleşim alanlarına ulaşımı
zorlaştırmakta, topografyaya oldukça fazla zarar vermektedir.
Yerleşim
alanlarında yaşayanların (özellikle engelli ve yaşlı nüfus) günlük yaşam
konforlarını olumsuz etkileyen bu durum sahile yaklaştıkça sahil boyunca devam
eden 2x1 taşıt yolu nedeniyle mahallede yaşayanların sahil ile olan ilişkisini
zayıflatmaktadır.
Proje
sınırları her ne kadar Haliç sahilini içerse de sahilin arkasına dayandığı
coğrafya olmaksızın kentsel ölçekte karar üretmek oldukça zordur. Bu nedenle
sahil boyunca çözüm önerileri üretilirken aynı zamanda doğusunda yer alan
topografya ile uyumlu yeni kentleşme formu ve peyzajla bütünleşme önerisi
getirilmiştir.
Sahilin
kentle bütünleşmesi sahilin bugünkü kentten kopuk ve yalnızlaşmış görüntüsünü
de olumlu yönde etkileyecektir. Trafiğin sakinleştirilmesi ve sahil yolunda
bisiklet kullanımının bir ulaşım altyapısı olarak özendirilmesiyle mevcut dar
kaldırımlar genişlemiş, adeta bulvarlaşmıştır. Genişleyen kaldırımlarla
birlikte sahile cepheli binaların büyük çoğunluğunun sahil kafeleri ve sokak
mağazacılığına dönüşmesi beklenebilir.
Alan
bütününde alınan kentsel tasarım kararları şunlardır:
·
Proje alanı
sınırlarındaki vakıf üniversiteleri, Fatih Sultan Mehmed Üniversitesi, Rumeli Üniversitesi,
Bilgi Üniversitesi, İstanbul Ticaret Üniversitesi, Haliç Üniversiteleri ile
Kağıthane Deresi yakınında Nişantaşı Üniversitesi ve Atlas Üniversiteleri’nin
varlığı nedeniyle kentsel tasarım kararlarında üniversite öğrencisi yaş grubu
dikkate alınmıştır.
·
Trafiği
sakinleştirmek amacıyla şerit azaltımına gidilmesi ve bisiklet altyapısının
geliştirilmesinin yanı sıra doğu ve batı kıyıları arasında küçük teknelerle
kısa süreli yolcu taşıma önerileri getirilmiştir. Ayrıca E5 bağlantı köprüsünün
altında köprüye asılı olarak kullanılacak yaya geçişi önerilmiştir. Böylece
proje alanında taşıt baskısının önüne geçilmiştir. Sahil yolu ve spor
alanlarının altında planlanan otoparklar ile yakın çevrede yaşayanların ve
ziyaretçilerin otopark ihtiyacı karşılanmıştır.
·
Haliç Kongre
Merkezi bu bölgenin en önemli kamusal alanlarından birisini oluşturmaktadır.
Bugün için amacı dışında halkın kullanımına kapalı olan bölge, proje kararı
gereği günün her saatinde kullanıma açılmış, İstanbul kentinin sanat, kültür ve
bilim merkezi odağı haline getirilmiştir. Haliç Kongre Merkezi’nin doğusunda
yer alan tarihi Sütlüce sokaklarının bazıları yayalaştırılarak sahile ulaşım
kolaylaştırılmış ve tarihi kent dokusuyla bütünleşme sağlanmıştır.
·
Süreç içerisinde
parçacıl yaklaşımlarla gelişen Haliç sahili bir bütün olarak ele alınmış, sahil
üzerindeki yapıların hemen tamamının kaldırılması önerilmiştir. Sahil mümkün olduğunca
sakinleştirilmiş, kullanıcıların sessiz bir ortamda doğayla ve denizle
bütünleşmeleri sağlanmıştır.
·
Proje alanında
yeni önerilen mimari elemanlar İstanbul ve diğer kent sahillerine örnek olması
amacıyla hafif strüktürlü, istenildiğinde hızlı bir şekilde alandan
uzaklaştırılabilir, dinamik, ihtiyaca göre form değiştirme kapasitesi olan
çelik elemanlar olarak tasarlanmıştır.
·
Alanın yakın
çevresindeki kullanıcı profili ve demografik yapı dikkate alındığında mevcut
spor alanlarının geliştirilmesi ve yeni spor etkinlikleriyle desteklenmesine
karar verilmiştir.
·
Üniversite
alanlarına yakın iki adet etkinlik çayırı tasarlanmıştır. Bu alanlar yıl
boyunca çeşitli kültür, sanat, eğlence etkinliklerine ev sahipliği
yapabilecektir.
·
Haliç Kongre
Merkezi ile spor odağı arasında Bahariye Adaları’na bakan bölgede kentlilerin
güneşlenebilecekleri, dinlenebilecekleri, çıplak ayakla dolaşabilecekleri bir
kumsal tasarlanmıştır.
·
Miniatürk’ün
kuzeyindeki yeşil alan yapısal unsurlardan arındırılarak sulak alan ekosistemini
destekleyen, mümkün olduğunca doğal peyzaj karakterine sahip bir şekilde
düzenlenmiştir.
·
Sözü edilen alan
ile Bilgi Üniversitesi’nin güneyindeki boşluk arasında yaya ve bisikletlilerin
Kağıthane Deresi’nin üstünden karşı kıyıya ulaşmasını sağlayacak yaya ve
bisiklet köprüsü planlanmıştır. Köprünün zarif ve çok ön plana çıkmayan bir
forma sahip olması ve doğal peyzajın içinde adeta kaybolması hedeflenmiştir.
·
Bilgi
Üniversitesi’nin güneyinde bulunan ve bugün için otopark, depo alanı ve
amfitiyatro olarak kullanılan alan yeniden ele alınmıştır. Bu bağlamda
Kağıthane Deresi cephesinde derenin akışını rahatlatacak, sediment birikimini
engelleyecek çeşitli öneriler geliştirilmiştir. Dere cephesinde ve karşı kıyıda
sulak alan ekosistem restorasyonu önerilmiştir. Kıyı yeniden düzenlenerek
yayaların kullanımına sunulmuştur. Bu alanda yapılı meydan, yeşil meydan, cafe
ve satış birimleri, konser ve şenlik alanı fonksiyonlarına yer verilmiştir.
Denize inen basamaklar ve dubalı iskelelerle kullanıcıların su ile bütünleşmesi
sağlanmıştır.
·
Sahil boyunca
boşluk ve doluluk oranlarına dikkat edilmiş, kullanıcıların yoğun olduğu
alanlar çeşitli etkinlikler için boş bırakılırken, diğer alanlarda yoğun
ağaçlandırma yapılarak kent koruları oluşturulmuştur.
Haliç’e
Dokun-ma
Mimari
Konsept
· Bölgede yapısal
ihtiyaçları belirlerken, insanlara bulundukları mekâna göre uyumluluk sağlayan,
istenilen yere ve işleve uygun olarak demonte ederek, taşınabilen bir mimarlık
anlayışı ile yola çıkılmıştır. Bugün kent insanını, doğasındaki göçebelikten
gelen özgürlüğüne bir adım da olsa yaklaştırırken; asıl vurgulamak istediğimiz
Haliç’in korunabilmesi için kalıcı strüktür yapmaktan kaçınmaktır.
· Farklı
medeniyetlere ev sahipliği yapmış Haliç bizden önce de vardı ve sonra da var
olacaktır. Zaten yakın çevresindeki statik mimariden boğulmuş olan Halici
minimum müdahale ile sakinleştirmek ana yaklaşımlarımızdan biri olmuştur. Bu
sebeple de alanda bizim gereksinmelerimiz karşılayacak programları belirlerken
de bir dokunup bir dokunmadan ama mümkün olduğunca dingin bir dil ile, ağır ve
statik yapılar yapmadan, istenildiğinde sökülüp başka bir yere taşımanın mümkün
olduğu bir mimari dili kullanmayı yani ‘Taşınabilir Strüktür’den faydalanarak
Birim-lerin oluşumu hedeflenmiştir.
· Taşınabilir Birimleri tasarlarken, ana yaklaşımlardan birisi, Kent yoğunluğu içinde yavaşlamak istenildiğinde, bu akışı durdurup geçici bir mekana girip, burayı bir süreliğine sahiplenirken, tüm ihtiyaçları giderebilmek, olmuştur. Taşınabilir mimaride, yapıyı teşkil eden parçaların kolaylıkla birleştirilerek inşa edilmesi önem kazanmaktadır. Bu sebeple ilk olarak alanda kullanıcının ihtiyaç duyabileceği işlevler belirlenmiş ve modüller kurgulanmıştır. Boş bir modül aslında ölçeği 4mx4m olarak belirlenmiş kübik bir çerçevedir.
· Çelik karkas ile
oluşturulan çerçevenin açıklık, yarı açık ya da tamamen kapalı bir kutu ya mı
dönüşeceği işlev ilişkisi ile berber aranmıştır.
· Sonraki aşamada
ise her bir modülün etkileşebileceği diğer modüllerin neler olabileceği
denenerek, kombinasyonlar oluşturulmuş ve her bir kombinasyona birim
denilmiştir.
· Birimler;
kullanıcının, değişebilecek ihtiyaçlarına göre pratik çözümler arayan ve
bulunduğu yerden bağımsız mekânlarla, ihtiyaç durumuna göre oluşmaktadır.
İşlevine uygun olarak büyüyüp genişleyebildiği gibi, ihtiyaç olmaması durumunda
başka bir noktada başka bir ihtiyaca evrilecek şekilde dönüşebilmektedir.
· Birimlerin
strüktür sistemi kurgulanırken zeminle ilişkisinin minimumda tutulmasına, hatta
noktasal olmasına çalışılmış, detaylı kazı gerektiren müdahalelerden uzak
durulmuştur.
· Birimlerde malzeme olarak; dolu duvarlarda trapez saç levha, yarı geçirgen malzeme olarak polikarbonat cephe paneli önerilmiştir. Modüllerde, döşeme baklavalı saç levha olarak bırakılmıştır. Birimin ihtiyacına göre ara ara ahşap gölge elemanı-saçak çalışılmıştır.
· Çalışma alanına 11 adet Birim önerisinde bulunulmuştur. Bu birimler alanın kuzeyinden güneyine doğru konumlanmakta olup ilk grup Bilgi Üniversitesi’nin güney tarafında konumlanan bölgedeki etkileşim alanında tasarlanmıştır.

