Konyaaltı’nı Türkiye’deki diğer sahillerden ayıran en önemli özellik içinde bulunduğu coğrafyadır, bir geniş çizgi gibi denizle Beydağları arasında uzanmasıdır. Beydağları’nın gölgesi bu projenin tasarımının çıkış noktasıdır. Kıyı adeta Beydağları’yla konuşmaktadır. Konyaaltı’nın bir türlü denetlenemeyen yapılaşma sorunlarının yanı sıra henüz kendine yakışır ve sürekli bir sahili de yoktur. Boğaçay başta olmak üzere denizle buluşan diğer dereler (Arıdere, Büyük Arap Suyu, Küçük Arap Suyu)  sunduklarıyla kentin can damarı olması gerekirken, kendileri can çekişmektedir. Doğayla birlikte hareketi hedef alan projede Antalya’da yaşayanlar ve ziyaretçiler için kent algısını ortaya koyacak, şehrin nefes alacağı meydanlar, kent balkonları, kumsal etkinlikleri, sosyal donatı alanları ve bu alanlarla bütünleşmiş ve ulaşım sorunları çözülmüş kentsel mekanlar tasarlanmıştır.

Projenin temel bileşenlerinden biri doğu-batı ekseninde kenti ikiye ayıran Boğaçay havzası koruma yaklaşımıdır. Birinci sınıf verimli topraklarıyla bölgenin önemli tarımsal üretim merkezi olma potansiyeline sahip bu havzanın gelecekte kentin ekolojik tarım merkezi olması düşünülmüştür. Bu havza var olan yapılardan arındırılarak doğal dere yatağına dönecek, çevresindeki bitki varlığı, sazlık ve bataklık ekosistemiyle kentin adeta “ekolojik süzgeç”i olacaktır. Tarım topraklarının kentin yanlış gelişiminden zarar görmesini engellemek ve büyüterek geliştirmek amacıyla tarım alanları genişletilmiş, kent büzüştürülmüş, emsal değerleri azaltılmış, mevcut kent dokusu ile arasına yeşil kuşak önerisi getirilmiştir. Bu kuşak aynı zamanda Konyaaltı’nın yeni yeşil ağı olarak tüm dinlence alanlarını ve kıyıyı birbirlerine bağlamaktadır.

Konyaaltı’nın kumsalla olan iletişimsizliğinin temel sorunu hız yolu haline getirilen bulvarlardır. Konyaaltı ile birlikte Antalya’nın gelecek planlamasında temiz enerji kullanan trafik çözümlerine (tramvay, bisiklet ve yaya) ihtiyacı vardır. Akdeniz Caddesi büyük oranda yaya öncelikli kullanımlarla desteklenmiş, bulvar yayalar başta olmak üzere tramvay ve bisiklet kullanımına tahsis edilmiştir. Dumlupınar bulvarında araç trafiği azaltılmış ve tramvay hattıyla desteklenmiştir. Bulvar boyunca geniş yaya kaldırımları ile birlikte bisiklet yollarına yer verilmiştir. Bulvarın altında yaklaşık 850 araçlık otopark tasarlanmıştır.